Haline Münasip Evin Haczedilemezliği (Meskeniyet İddiası)
- Av. Celal Ferit DEMİRKIRAN

- 13 Kas
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 5 gün önce

İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi, borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceğini amirdir. Bu haczedilmezlik şikayeti, borçlunun ve ailesinin asgari barınma hakkını teminat altına almayı amaçlar. Bir meskenin borçlunun "haline münasip" olup olmadığı, adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan ve borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar.
"Haline Münasip" Değerinin Tespiti: Mütevazı Semt Kriteri
Meskeniyet iddiasının kabulü, borçlunun haczedilen evdeki mevcut yaşam standardını veya evin bulunduğu muhiti korumaz. İcra Mahkemesi, bilirkişi marifetiyle borçlunun asgari barınma ihtiyacını karşılayacak bir konutun değerini tespit ettirmelidir. Yargıtay içtihadında bu değerin saptanmasında esas alınan kriter, borçlunun mevcut konumu değil, "taşınmazın bulunduğu şehrin daha mütevazı bir yerinde" veya "daha mütevazi vasıflarda ve semtte" bulunan emsal bir konutun bedelidir. Borçlunun görev ve sıfatı dahi, makul ölçüleri aşan bir konutta ikamet etmeyi gerektiren bir faktör olarak kabul edilmez.
Değer Fazlalığı Halinde Uygulanacak Prosedür
Haczedilen konutun kıymeti, bilirkişilerce saptanan bu "haline münasip ev" bedelinden fazla ise, haczedilmezlik şikayeti tümden reddedilmez. Bu durumda konutun satılmasına karar verilir. Ancak, satış bedelinden öncelikli olarak borçluya, o mütevazı evi temin etmesi için gereken miktar (bilirkişi raporuyla belirlenen bedel) bırakılır. Kalan (artan) miktar ise alacaklıya ödenir. Mahkeme ayrıca, satışın borçluya ayrılacak bu asgari miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar vermelidir.
Haczedilmezliğin İstisnası: Borcun Eşyanın Bedelinden Kaynaklanması
Meskeniyet iddiası mutlak bir hak değildir. İİK m. 82/2, bu haczedilmezlik istisnasının, "borcun bu eşya bedelinden doğmaması haline munhasır" olduğunu açıkça düzenler. Borç, haczedilen eşyanın, yani konutun bedelinden doğuyorsa, borçlu haczedilmezlik şikayetinde bulunamaz. Yargıtay, "eşya bedeli" kavramını lafzi yorumun ötesinde, hakkaniyet ilkesi gereğince geniş yorumlamaktadır. Örneğin, boşanma davası sonucu hükmedilen ve evin alımına yapılan katkıdan doğan "katkı payı alacağı" da bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu tür durumlarda, borcun kaynağı bizzat o evin edinimi olduğundan, borçlunun haczedilmezlik şikayeti reddedilir.
Emsal Yargıtay Kararları
Meskeniyet İddiasının Temel Kriterleri (Sosyal Durum ve Aile İhtiyacı)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017/1865, K. 2019/270 Sayılı Kararı :
"İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar."
Değer Tespitinde "Mütevazı Semt" Kriteri ve Değer Fazlalığı Prosedürü
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, E. 2015/10269, K. 2017/11873 Sayılı Kararı :
"Değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatları esas alınmalıdır." "...borçlunun sosyal ekonomik durumu ve daha mütevazi vasıflarda ve semtte bir evde oturabileceği hususları gözönünde bulundurularak, Mahkemece, borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar yukarıdaki ilkeler doğrultusunda yeni bir bilirkişi aracılığı ile tespit edilip belirlenen bu değer, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanının dosya borcuna ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken..."
"Mütevazı Semt" Kriterinin İhlali (Bozma Gerekçesi)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2017/1138, K. 2017/868 Sayılı Kararı :
"Mahkemece bozmaya uyulup bilirkişiden ek rapor alınmış ise de haline münasip ev almak için tespit edilen 235.000 TL fahiş olup rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira takip hukukunda asıl olan borcun ödenmesi olup, borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktarın belirlenmesi zorunludur. Bu halde mahkemece, yeniden keşif yapılarak borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazı semt veya semtlerde, daha mütevazi koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenerek... karar vermek gerekirken..."
İstisna (İİK m. 82/2) ve "Katkı Payı Alacağı"nın Yorumlanması (Hakkaniyet İlkesi)
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2013/2151, K. 2015/1019 Sayılı Kararı :
"Uyuşmazlık; katkı payı alacağının borcun hacze konu taşınmazın bedelinden doğmuş olup olmadığı, buna göre borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunup bulunamayacağı noktalarında toplanmaktadır." "Takip dayanağı ilam içeriğindeki alacak evlilik birliği içerisinde taşınmazın alımına yapılan katkıdan doğmaktadır. İİK'nun 82.maddesinin ikinci fıkrasının amacına uygun yorumlanması ile ve hakkaniyet ilkesi gereği, katkı payı alacağının eşyanın bedelinden doğduğu, buna göre alacaklısına karşı alımına katkı yaptığı taşınmaz için... meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı kabul edilmiştir."
UYARI
Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Celal Ferit DEMİRKIRAN’a aittir. İçerikler, hak sahipliğinin geçerliliği için elektronik imzalı zaman damgası ile kaydedilmiştir. Sitemizdeki yazıların, izinsiz olarak başka platformlarda kopyalanması veya özetlenerek yayınlanması halinde yasal ve cezai işlemler uygulanacaktır.



