top of page

Bilirkişi Raporlarına İtiraz Edilmemesinin Sonucu Olarak Doğan Usuli Kazanılmış Hak

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Celal Ferit DEMİRKIRAN
    Av. Celal Ferit DEMİRKIRAN
  • 31 Eki
  • 3 dakikada okunur
ree

Yargılama sürecinde, özellikle teknik veya özel bilgi gerektiren konularda mahkemeler bilirkişi incelemesine başvurmaktadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) md. 281, taraflara, bilirkişi raporunun tebliğinden itibaren iki hafta içinde rapora itiraz etme veya ek rapor talep etme hakkı tanımaktadır. Bu süreye uyulmaması veya rapora hiç itiraz edilmemesi, "usuli kazanılmış hak" adı verilen ve Yargıtay içtihatlarıyla gelişen çok önemli bir hukuki müessesenin doğmasına neden olabilir.


Usuli Kazanılmış Hak Kavramı ve Amacı

Usuli kazanılmış hak, kanunda açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte, davaların uzamasını önlemek, hukuki istikrarı sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını engellemek amacıyla Yargıtay uygulamalarıyla hukuk sistemimize yerleşmiş temel bir ilkedir. Anlam itibarıyla, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğan ve artık uyulması zorunlu olan hakkı ifade eder.

Bilirkişi raporları söz konusu olduğunda bu kural, şu şekilde işler: Taraflardan biri, aleyhine olan bir rapora süresinde itiraz etmezse, raporun o taraf açısından kesinleştiği kabul edilir. Diğer tarafın itirazı üzerine yeni bir rapor alınsa ve bu yeni rapor, ilk rapora itiraz etmeyen tarafın daha da aleyhine olsa bile, mahkeme artık ilk rapordaki durumu (itiraz etmeyen tarafın zımnen kabul ettiği durumu) dikkate almak zorundadır.


Kural: İtiraz Etmemek Karşı Taraf Lehine Hak Doğurur

Yargıtay içtihatları, bilirkişi raporuna süresinde itiraz etmemeyi, rapordaki bulguların zımnen kabulü olarak değerlendirmektedir. Bu durum, rapor aleyhine olan taraf için ciddi hak kayıplarına yol açabilirken, diğer taraf (itiraz eden taraf) lehine usuli kazanılmış bir hak yaratır.


Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2018/94 E. ve 2021/111 K. sayılı kararında bu durum net bir şekilde ortaya konmuştur:

Davada alınan ilk kusur raporunda, davacıların murisine %30 oranında kusur atfedilmiştir.Davalılar bu rapora itiraz etmiş, ancak davacılar süresinde ve usulüne uygun bir itirazda bulunmamıştır.İtiraz üzerine alınan yeni raporlarda ise murisin kusuru %20 olarak, yani davacılar lehine daha düşük bir oranda belirlenmiştir. Yerel mahkeme bu yeni raporu esas alarak hüküm kurmuş, ancak Yargıtay bu kararı bozmuştur.


Hukuk Genel Kurulu, davacıların %30 kusur oranını belirleyen ilk rapora itiraz etmeyerek, davalılar (itiraz eden taraf) lehine bir usuli kazanılmış hak doğurduğuna hükmetmiştir. Yani, davacılar itiraz etmedikleri %30 kusur oranından daha lehe olan %20 kusur oranından faydalanamamıştır.

Benzer şekilde, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 2016/18095 E.ve 2019/1011 K. sayılı kararında da, davacının hesap hatası içeren kök bilirkişi raporuna itiraz etmemesinin, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu belirtilmiştir.


Önemli İstisna: Raporun “Hükme Elverişli Olmaması” Hali

Yukarıda belirtilen kural mutlak değildir. Taraflar bir rapora itiraz etmemiş olsalar dahi, o raporun hukuken bir “usuli kazanılmış hak” doğurmayacağı istisnai durumlar mevcuttur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2022/508 E. ve 2023/ 226 K. sayılı güncel kararı, bu istisnanın sınırlarını net bir şekilde çizmiştir.


Bu karara göre, bir bilirkişi raporu “hüküm kurmaya elverişli değilse” veya “hukuken hükme esas almaya elverişli değilse”, tarafların bu rapora itiraz etmemesi, hakim açısından bağlayıcı bir usuli kazanılmış hak doğurmaz.


Bu önemli karara konu olan olayda:

Dava, geçersiz bir harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir.Mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda, hukuki nitelendirmede hata yapılarak, “denkleştirici adalet” ilkesine göre ödenen bedelin güncel değeri hesaplanması gerekirken , taşınmazın “rayiç bedeli” (piyasa değeri) hesaplanmıştır.Davalı taraf (borçlu) bu hatalı rapora itiraz etmemiştir.

Yargıtay Özel Dairesi, rapora itiraz edilmemesi nedeniyle davacı lehine (rayiç bedel üzerinden) usuli kazanılmış hak doğduğunu belirterek yerel mahkeme kararını bozmuştur.

Ancak yerel mahkeme, raporun “hüküm kurmaya elverişli olmadığı” gerekçesiyle kararında direnmiştir.


Hukuk Genel Kurulu, bu direnme kararını yerinde bularak şu tespiti yapmıştır:

Hâkimin, bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendireceği (HMK md. 282) ve hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu dikkate alındığında; hukuken hükme esas almaya elverişli olmayan bir rapora taraflarca itiraz edilmemiş olmasının, hâkimi bağlayıcı bir usuli kazanılmış hak doğurmayacağı kabul edilmelidir. Hâkimin davayı hatalı bir rapora göre çözümlendirmek zorunda bırakılması, maddi gerçeğe ulaşma amacıyla bağdaşmaz.


Sonuç ve Değerlendirme

Bilirkişi raporlarına HMK md. 281 uyarınca tanınan iki haftalık yasal süre içinde itiraz edilmesi, davaların seyri açısından hayati öneme sahiptir. Kural olarak, süresinde itiraz edilmeyen bir rapordaki bulgular, karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak teşkil eder ve bu durum, daha sonra lehe bir rapor alınsa bile telafi edilemeyebilir.


Ancak bu kural, raporun esasa ilişkin teknik veya fiili tespitleri (kusur oranı, hesaplama gibi) için geçerliyken; raporun temel hukuki nitelendirmede (örneğin, uygulanacak hukuk kuralında veya hesaplama yönteminde) bariz bir hata içermesi ve “hükme elverişli olmaması” durumunda uygulanmaz. Bu istisnai durumda, hâkimin hukuku doğru uygulama ve maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü, tarafların usuli hatasının önüne geçmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2022/508 Esas ve 2023 / 226 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/94 Esas ve 2021/ 111 Karar Sayılı İlamı

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/18095 Esas ve 2019/1011 Karar Sayılı İlamı

UYARI

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Celal Ferit DEMİRKIRAN’a aittir. İçerikler, hak sahipliğinin geçerliliği için elektronik imzalı zaman damgası ile kaydedilmiştir. Sitemizdeki yazıların, izinsiz olarak başka platformlarda kopyalanması veya özetlenerek yayınlanması halinde yasal ve cezai işlemler uygulanacaktır.

bottom of page